Osteoporozda Beslenme
Osteoporoz
                  
                  
                  
              
			  Osteoporoz kemiklerin kütle kaybetmesine yol  açan ve en yaygın görülen kemik hastalığıdır.
			    Kemik  yapımı bebeklik ve çocukluk döneminde hızlı iken yaşın ilerlemesine bağlı  olarak 25’li yaşlardan sonra yavaşlamaya ve kemik yıkımı artmaya başlamaktadır.  Kadınlarda kemik yıkımının en fazla olduğu dönem menopoz dönemidir. 
			    Osteoporoz olma olasılığını arttıran beslenme ile ilgili  durumlara baktığımızda başta yetersiz kalsiyum tüketimi ve D vitamini alımının  yetersizliği gelmektedir. Bunlara ek olarak ise yüksek sodyum alımını, düşük  florid alınmasını, çinko yetersizliğini, B vitamini, C vitamini ve K vitaminin  yetersiz alımını, aşırı alkol ve kahve tüketimi de yine osteoporoza neden  olmaktadır.
			    Kırk yaş  civarında kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Bu kayıp menopozdan sonra  kadınlarda östrojen hormonunun seviyesinin düşmesine bağlı olarak  hızlanmaktadır. Menopozdan sonraki ilk 5 yıl kemik kütlesinin en hızlı  kaybedildiği zaman dilimidir. Bu dönemde kadınlar her yıl kemik kütlerinin  %3'ünü kaybedebilirler. 
			    Yaşamımızın  her döneminde sağlıklı ve güçlü kemiklere sahip olabilmek için kemik kütlemizi  en yüksek seviyede tutabilmek için özellikle yeterli kalsiyum alımına önem  vermemiz gerekir. 
  Kalsiyum sadece  kemik sağlığı için değil, diğer vücut fonksiyonları içinde gerekli bir  mineraldir. Vücudumuz kanda belirli bir miktar kalsiyum bulundurmak zorundadır.  Kaslarımızın kasılması, kalp ritmi ve kan akımının sağlanması için kalsiyuma  ihtiyaç vardır. 
			    Kalsiyum içeren en zengin besinler  süt ve süt ürünleridir. Süt, yoğurt ve peynir en fazla kalsiyum içeren gıdalardır. 
- Beslenmenizde kalsiyum miktarını arttırın (2 porsiyon süt, yoğurt veya türevleri)
- Sigara ve alkol kullanımından kaçınınız
- Düzenli spor yapılmalıdır.
- Fazla miktarda kahve tüketmeyin (en fazla 2 fincan)
- Hayvansal proteinden zengin gıdaları aşırı tüketmeyin
- Bitkisel proteinleri ( bezelye, fasulye, mercimek gibi baklagilleri) tercih edin
- Her gün mutlaka taze sebze ve meyve yiyin (3- 4 porsiyon meyve, bol çiğ sebze)
- Doymuş yağ oranı yüksek olan kırmızı et yerine beyaz et ve D vitamini açısından daha zengin olan balığı en az haftada 2 kez tüketin
- Yemeklerinizdeki tuz miktarını azaltın
- Sebzelerinizi pişirirken vitamin ve mineral içeriklerini koruyabilmek için buharda pişirme yöntemini tercih etmeye çalışın
- Şeker tüketiminiz azaltmaya veya şeker kullanmamaya çalışın Çünkü Şeker tüketiminin fazla olması kalsiyum, magnezyum, çinko gibi minerallerin vücutta kullanılmasını engelleyebilmektedir.
- Bol su için (1,5- 2 L)
- D vitamini kalsiyumun barsaktan emilimine ve kemikler tarafından depolanmasına yardım etmektedir. Güneş ışığının etkisi ile ciltte, karaciğerde ve böbrekte sentezlenerek aktif D vitamini haline dönüşür. Haftanın en az 3 günü 10- 15 dakika güneşlenmek D vitaminini alma bakımından yarar sağlayacaktır.
- Fazla miktarda tuz tüketilmemelidir. Çünkü fazla tuz (sodyum) tüketimi idrarda kalsiyum atımını hızlandırır ve osteoporozun oluşmasına neden olmaktadır.






